Neden?
İnsan neden aynı hataya, aynı yanlışa defalarca düşer? Daha önce yaşadığı acı tecrübelerden neden ders almaz? Doğruyu bildiği halde neden bildiklerini uygulayamaz? Pişmanlık duyduğu halde neden aynı şekilde hayatına devam eder? Yapmaması gereken şeyleri neden ısrarla yapar? Yapması gereken şeylerden neden kaçar? Görevlerini neden son ana kadar erteler? Neden kıymetli zamanını ucuza satar? Neden midesine önem verdiği kadar kalbine önem vermez? Neden sanal hayata gerçek hayattan daha düşkündür? Neden ağlanacak vaziyete güler? Bu kadar uyuduğu halde neden uykuya doymaz? Neden başkaları ne diyecek diye yaşar? Neden herkes gibi olmaya çalışır? Neden sahip olduklarıyla gösteriş yapmak ister? Neden dışına içinden daha çok önem verir? Neden güneş doğduğu halde uyur? Neden arkadaşlarına ailesinden daha çok önem verir? Enerjisi varken neden asansöre biner? Neden yürüyüş yapmak yerine saatlerce televizyon karşısında oturur? Neden sahip olduklarının değerini kaybetmeden bilmez? İhtiyacı olmadığı halde neden alışveriş yapar? Neden sadece tanıdığı insanlara selam verir? Neden fani olanı baki olana tercih eder? Neden bir insan bu kadar çok soru yazar?
Bildiklerinin öğretmeni, bilmediklerinin öğrencisi olan; duygularını, düşüncelerini, hissiyatlarını yazıya dökmeyi seven ve faydalı olmayı arzulayan; mazlumun yanında zalimin karşısında duran; maneviyatı maddiyattan üstün tutan; kalıcı olan ahireti geçici olan dünyaya tercih eden; gülümsemeyi ve gülümsetmeyi seven; kırmaktansa kırılmayı, üzmektense üzülmeyi tercih eden; ormanın ve denizin derinliklerinde dolaşıp tefekkür etmeyi seven; güneş doğmadan önce güne başlayan; önce kendini düzeltmeye çalışan; hayalleri ve umudu büyük olan; en büyük hedefi Allah’ın rızasını kazanmak olan ve insanlardan bir karşılık beklemeyen; hakkın ikamesi, batılın izalesi için çalışan bir genç.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi- Matematik Öğretmenliği bölümü öğrencisi