30 Temmuz 2023

Yoğun İnsan

Yazar: Erva Esma GÜLER

“İşi yoğun insanlar bitirir.”
Hasan El Benna’nın bu sözünü uzun zamandır düşünüyordum. Mantığımın süzgecinden sürekli geçirip dursam da süzgecin üst tarafında hep bir şeyler kalıyordu. Anlam veremiyordum. Nasıl yoğun olan bir insan işini bitirebilir ki?
Sonra aklımda şu ayet yankılanmaya başladı:
“Bir işi bitirince diğerine koyul!” (İnşirah Sûresi)
Aslında Hasan El Benna’nın bahsettiği yoğunluk belki de İnşirah Sûresi’nde geçen boş durmamak, sürekli çalışarak hayırla meşgul olmak ve sevap torbana bir şeyler katmaktı…
Daha sonra kendi hayatıma dönüp baktım. Gerçekten yoğun olduğum dönemlerde işlerimi hep bir düzene soktuğumu ve hepsini sırayla yaparak tek tek bitirdiğimi fark ettim. Bu benim için inanılmaz bir fark edişti. Çünkü hayırlı bir yoğunluğun Müslüman hayatında olması gerektiğini gördüm.

Hep söylenen bir şey var: Allah, boş duranı sevmez.
Bunu da düşünerek derinine indiğimde kendi hayatımda boş kaldığım zamanları aklıma getirdim. Boş kaldıkça daha da yorulduğumu ve hiçbir şey yapmak istemediğimi anladım. Bunun sebebi ise şeytanın boş durdukça vesvese vermesiydi. Vesveseler beynimin içinde döndükçe farklı farklı yerlere gidip farklı farklı düşüncelere dalıyordum. Farklı farklı düşüncelere daldıkça da asıl amacımı unutuyordum; Kul olmak.
Ancak yoğun olduğum süreçlerde kesinlikle böyle bir düşünce çıkmazına girmiyordum. O yoğunluk beni vesveselerden ve dolaylı yoldan şeytanın şerrinden koruyordu. Allah, yoğunluğumu korunmama vesile kılıyordu. Yoğunluk bana bir yorgunluk değil enerji veriyordu. Çünkü ben kendime ve çevreme çalışarak hayırlar kattıkça huzur doluyordum. Pek tabii kendime ve çevreme kattığım hayırlardan Allah da razı oluyorsa işte o zaman daha çok yoğunlaşıp daha çok çalışasım geliyordu.
Bu yüzden hep ettiğim bir dua var: Allah’ım hayırlı aksiyonlar nasip et
Âmin!

Tabii bu yoğunluk diye bahsettiğim boş işlerle meşgul olup kendimi tutsak etmek değil. Bazen yoğunluğun arasında durup kendimi dinlemem de gerekiyordu. Ancak kendimi dinlemek derken nefsimi dinlemekten de bahsetmiyorum. Manevi dünyamı dinlemekten bahsediyorum. Manevi olarak aç olduğum şeyleri tespit edip ona göre hayatıma yön vermek için uğraşıyorum. Manevi açlığımı gidermezsem Allah rızası için koşturduğumu sanıp akıntıya kürek çekmiş gibi oluyorum. Takdir edersiniz ki bu da boş işlerle vakit doldurmaya doğru yelken açmama sebebiyet veriyor.
Aslında özetle şuraya geleceğim; Allah rızasını her zaman temelde tutarak yani Mevlana’nın pergel metodunda olduğu gibi, pergelin ucunu İslam’a sabitleyip onun helal dairesi etrafında hayırlı meşgaleler bularak koşturmakla salih amel işleyeceğiz ve ayette geçen Salih ve Salihalardan olmayı hedef haline getireceğiz biiznillah.

Selamun aleyküm.