Çok kıymetli bir ismin hayat sayfalarını arayalım…
Kapatın gözlerinizi, derin derin nefes alın.
Burnunuza buram buram bir gül kokusu geldi mi?
İşte bu koku O’nun, efendimiz aleyhisselâmın kokusu.
Medine beldesini baştan sona sarmış.
Medine bugün daha sıcak.
Biri geçiyor Medine sokaklarından; yorgun mu yorgun, mahzun mu mahzun biri.
Resûlullah’ın kapısını çalıyor.
Bu gelen Havle binti Salebe.
İnci inci gözlerinden yaşlar akıyor ve bir bir anlatıyor canını yakan hadiseyi Resûlullah’a.
Hz. Havle binti Salebe, İslâm hayatını samimiyetle yasayan, inancından asla taviz vermeyen bahtiyar bir hanım.
Resûlullah (s.a.v.) ashabına çok düşkün.
Can kulağıyla dinliyor Havle’yi.
Onca yıl hizmet ettiği eşi tarafından mağdur olunca hakkını aramak istiyor.
Resûlullah ise “Daha hüküm yok bunun hakkında.” diyor.
Havle annemiz yaşlı gözlerle ellerini semâya kaldırıyor ve “Ya Rabbi! Çok yalnız ve çaresizim, halimi yalnızca sana arz ediyorum, bir kurtuluş yolu lütfeyle…” diye yalvarıyor.
Bir süre sonra Resûlullah’ın mübarek yüzünde vahiy belirtileri görülmeye başlanıyor.
Allah resûlü mübarek gözünü yumuyor ve “Allah sesini duydu!” diyor.
Ta yedi kat semâdan âlemlerin Rabbi ona cevap veriyor.
Havle annemiz ağlamaya devam ediyor fakat bu defa mutluluktan ağlıyor.
Sizde ağlıyor musunuz yoksa?
Şimdi acın gözlerinizi…
Mahzun mu oldu kalbiniz,
O vakit sımsıkı sarılın duaya.
“Bittim!” dediğiniz noktada, Rabbimizin size “Yettim!” dediğini hissedeceksiniz.
Havle binti Salebe annemiz kendi halinde ama bir o kadar da vakur…
Kim bilir kimler istemedi Havle annemizi,
Ama onu âlemlerin Rabbi dinledi…
Yıllar geçer. İki büklüm bir kadın Medine çarşısında Hz. Ömer’in önüne geçer. Bir şey sorar. Uzun boylu Hz. Ömer eğilir, diz çöker. Ellerini kadının omzuna koyar. “Söyle nine.” der. Kadın dakikalarca konuşur, Hz. Ömer dinler. Medine’nin lider kadrosuysa hayret içindedir. Bu ihtiyar nineye bu kadar zaman feda edilir mi (!). Nihayet kadın anlatacağını anlatır ve gider. Hz. Ömer doğrulur.
Orada bulunanlardan biri, “Ey müminlerin emiri! Şu Kureyş’in liderlerini şu nine için o kadar bekletmeye değer miydi?” diye sorunca Hz. Ömer hışımla döner. Herkesin duyacağı bir ses tonuyla: “Ne diyorsun! Yazık sana. Bu kadın Havle’dir. Allah (c.c.) yedi gök ötesinden onu duydu, hakkında ayet indirdi de Ömer mi onu dinlemeyecek. Vallahi bütün bir gün beni tutsaydı, öylesine duracaktım. Problemini halletmeden gitmeyecektim.”
Bu kadar kıymetli bir hanım,
Ey nidasıyla arz ve semâyı titreyen bahtiyar hanım,
Ey mahzun yüreklerin, hayatınla teselli bulduğu kıymetli hanım.
Binlerce kez selam sana,
Binlerce kez rahmet sana,
Binlerce kez şükran sana…
24 yaşındayım Arapça tercümanlık dersleri alıyorum. Bir yandan da yazmayı ve okumayı çok seviyorum. Müzik kulağım iyidir, bir zaman makam dersleri verdiğim oldu. Öğrenmeyi ve öğretmeyi seven bir yapım var. Farklı alanlarda derslere katılıp yeni şeyler öğrenmek bana terapi gibi geliyor. Kendine yatırım yapanlardanım. Sosyal biriyim, hayatı yaşamayı seviyorum.
