Filistin’e Mektubum

Bizi affedin ,
Rahmet Filistin’in üzerine ve biz çaresiz kardeşlerinizin üzerine olsun…

Mektubuma nasıl başlamalıydım bilemedim çünkü çaresiz ve acizim.
Günler, haftalar ve aylar geçti, değişen tek şey şehit sayısı.
Sıcak bir evimin olması ailemin yanımda olması,
Birçok nimete rahatlıkla ulaşabilir olmam hiç bu kadar beni rahatsız etmemişti.
Dünyanın sessiz kalmasına dayanamıyorum.
Savaşı engelleyemeyen büyüklerimiz adına özür diliyorum,
Hem siz hem de Allah affetsin bizleri.

Bir avuç Müslüman geceleri teheccütlere kalkıyoruz
Gözlerimiz yaşlı dualarda buluşuyoruz sizler için.
Sokaklarda boykotlar ediyoruz. Salonlarda, okullarda
Her yerde sizi anlatıyor ve anlatmaya devam ediyoruz.
Filistin’i dinliyor tüm dünya.
Siz bir avuç Filistin hiç korkmadan savaşırken,
Sizin imanınızla dünya İslâm’ı yeniden tanıyor.
Çocuklarınız birer birer şehit oluyor ve dilinizde bir tek Allah,
Şükürler yağıyor her bir ağızdan
Ve her bir yürek sadece Allah için atıyor.
Bir kelime dahi isyan etmiyorsunuz.
Sizin imanınız nasıl bir iman kardeşim?
Sizler nasıl yürekler taşıyorsunuz öyle.
Utanıyorum Müslümanlığımdan,
İmanıma şüpheyle bakıyorum ve korkuyorum;
Göğsümde taşıdığım iman ya iman değilse?
Çoğunuz birer melek olup yükseldiniz göğe,
Çocuklarınız kolları mühürlü birer birer gidiyor
Hz. İbrahim peygamberin yanına,
O ne güzel bir karşılama.
Kimse korkmuyor ölmekten.
Hastaneleriniz vuruluyor, evleriniz, iş yerleriniz
Hepsi birer birer bombalanıyor.
Yılmıyorsunuz, yıkılmıyorsunuz.
Düşmana karşı daha çok var oluyorsunuz.
Bir karpuz parçalandığında çekirdekleri her bir tarafa sıçrar ve
Olduğu yerde yeşermeye başlar.
Şimdi birçok ülkede adınız geçiyor ey Filistin’in evlatları!
Her bir dilde,
Yediden yetmişe tüm insanlığın yüreğinde ve dilinde
Ve o söz “Özgür Filistin!”

Ey Filistinli kardeşlerim, varıp tutmak istiyorum ellerinizden
Ey Filistinli Kardeşlerim, varıp acınıza merhem olmak istiyorum
Ey Filistinli kardeşlerim, varıp siper olmak, kalkan olmak istiyorum

Bütün dünya bir olup durduramadı savaşı,
İnsanlık dışı bu katliamı.
Zalimlik adını haykırırken dünyaya,
Devletler üç maymunu oynadı.

Filistin özgür kaldığında
Düşmanlar helak olduğunda
Acı günleriniz sona erdiğinde
İşte o vakit bir insan olarak ne yaptığım sorulduğunda
cevap verebilmek adına yazıyorum bu mektubumu.
Karınca misali “En azından safım belli…” diyebilmek adına.

Es selamu aleyküm ey Filistin!
Es selamu aleyküm ey Kudüs!
Es selamu aleyküm ey Gazze!

Şefika Nur KOCAAĞA

23 yaşındayım, Bursa’da ikamet ediyorum. Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı’ndan mezun oldum. Şu anda yazılımda kendimi geliştirmek adına özel eğitimler alıyorum. Çocukluğumdan beri edebiyata ve yazmaya yoğun ilgim var. Üniversite okuduğum zamanlarda tiyatro ve drama dersi de aldım. Bununla kalmayıp beni derinden etkileyen filmlerin senaristlerini araştırdım. “Kendi çapımda senaryo nasıl yazılır?”ın üzerinde tefekkürde bulundum ve kendimi geliştirme yolundayım. Hikâye yazmak benim için ümit yelkenlerini koca bir okyanusa açmak demek. Hayal dünyam çok zengin, hayatımda umutsuzluğa ve haksızlığa yer yoktur. Çocukları çok severim. Hikayelerimin onların hayal dünyalarına ve kendi ütopyalarına bir gemi olacağına inanıyorum.