Bilinç
Bilinç sizin davranışlarınız üzerinde etkisi en büyük etkendir. Öyle ki, bilinci kapatan alkol gibi maddeleri kullandığınız zamanlarda zaman algınızı kaybeder, düz çizgide bile zor yürürsünüz.
Aslında bilinç tam olarak şu anki düşünceleriniz değil; bu düşüncelerin kaynakları ve bu düşünceler demektir. Öyle ki akrepten korkan biri daha öncesinde akreple alakalı bazı anılar yaşamış olabilir. Bu anılar şiddetine göre dehşete veya daha az bir korkuya kapılmasını sağlayabilir. Böyle durumlar fobi olarak isimlendirilir. Mesela bir insanın aşık olduğu kişiyi de bilinci ya da bilinçaltı belirler. Mesela küçükken hemşirelere sempati besleyen biri daha çok hemşirelerle tanışabilir ve bunun sonucu olarak da eşi hemşire olabilir. Bunun gibi çok fazla örnekte bilinç ve bilinçaltı oldukça etkilidir.
Bilinci kullanmakla alakalı ya da bilinçli olmakla alakalı çok fazla yazı yayınlanmış, kitap yazılmıştır. Bence bilinç pek yönetilebilir bir konu değildir; zira sizin her karşılaştığınız olay gelecekteki davranışlarınıza belirler. Bundan korunmak demekse tamamen hayatta olan olaylara karşı korunmak demektir. Bu korunma şekli bana göre mutlu olmanızın önündeki en büyük engeldir. Kendinizi olaylara bırakırsanız bir ihtimal mutlu olabilirsiniz doğru kişiyi, doğru mesleği seçme ihtimaliniz olabilir. Kendinizi korursanız bunun tam tersi bir durum oluşur; kendinizi sakınırsınız, yeni insanlarla tanışmazsınız, yeni deneyimler edinmezsiniz ve sonuç olarak yalnız, sıradan bir hayata yelken açarsınız. Böyle çekinmek yerine kendinizi hayata salarsanız, fikirlerinizi sanata dönüştürürseniz; mutlu olmaya yakınlaşmış, risk almış cesur biri olursunuz.
Yani kendinizi insanlara hayata açın mutlu olun ve yaşamın tadını çıkarın. Kendinizi korumak bilinç altınızı kirletmez ama belki kirletmek mutluluğu bulmanızı sağlar.
