14 Mart 2024

İçi Kara Dışı Kara

Yazar: Tuğba KORKMAZ

Bir şeyler söylemek istiyorum.

Bir dolu komplo teorisiyle geldim. (!) Geçenlerde bir dizi sahnesinde rakı sofrasına kurulmuş iki vatansever ülkeyi bölmeye çalışan fitnecilerden bahsederken şöyle bir diyalog yaşandı: “Allah bu memleketi bölmek isteyenlere fırsat vermesin.” diğeri de “Amin!” dedi. “Eee?” diyeceksiniz, ne var bunda adam ne güzel dua etmiş. Hem ne olmuş duayı rakı sofrasında yapmışsa. (!) Sonra bir diğer dizi hakkında “pavyon kültürü” diyerek yorumlar yapılıyor ekranlarda. Bak nasıl normalleşmiş, “kültür” deniyor, af edersiniz de kültür kavramı nedir biliyor musunuz? Kültür: “Bir milletin inanç, fikir, sanat, âdet ve geleneklerinin, maddî ve mânevî değerlerinin bütünü demek. Yani siz pavyonu getirip bu milletin kültürüymüş gibi yansıtırsanız zamanla ne olur düşünmek bile istemiyorum. Sonra aşırı dindar ailenin oğlu veledi zina peydahlıyor normal karşılanıyor, evleniyor sonra karısını aldatıyor. Bu da normal. (!) İkisi de dinen günah iken aileleri hiç bahsini etmeyip olayı geçiştiriyorlar. Görüyor musunuz, bizzat din üzerinden algılarımızla oynanıyor. İnancımızla, değerlerimizle, kültürümüzle alay ediliyor. Yüzeysel baktığım birkaç sahnede ben bu kadarcık şey yakaladım ama daha nice normalleştirilmeye çalışılan şey var dizilerde, filmlerde, programlarda… Büyükler olarak biz bir şekilde bu gördüklerimizi süzgeçten geçirebiliriz ama ya çocuklar? Onların zihnine nasıl bir algı yerleşiyor farkında mıyız? Mesela aile dizisi yapıyorlar. Güya Türk aile yapısı anlatılıyor. En başta gelen şey, ailecek oturulan sofralarda baş köşede içkinin olması, sonra ailede mutlaka aldatan birilerinin olması, hatta durumu o hale getirdiler ki kadın kocasını aldatıyor ama aldattığı adamı çok sevdiği için bak bu da normal gösteriliyor onlar birbirine kavuşsun diye dua eden zihinsiz, fikirsiz seyirciler türüyor. Zengin olunca gözü dönenler, ana babasını itip kakanlar, sırf seviyor diye her türlü şiddeti sineye çeken zavallı (!) kadınlar, tacizcisine aşık olanlar, ne kadın ne erkek olduğu belli olmayan cinsiyetsiz tuhaf karakterler, kadın ille açık saçık makyajlı ve bu sayede çok modern. (!) Başörtülüyse İslâmla hiç ilgisi olmayan taassup budalası radikal çizgide kadınlar. Aşağılık kompleksini yazdıkları senaryolarla tatmin eden garibanlarla doldu etraf. Bir tane iyi niyetli, bir tane şu insanlığa fayda sağlayayım, inancımızı, kültürümüzü, kadim değerlerimizi ortaya koyup ufuk açayım diyen yönetmen yok… Dolayısıyla ızdıraba düçâr olduğumuz bu meseleyi değiştirebilmek için kadim değerlerimizi anlatacak, inanç, ahlak, adalet, insanlık ve sanat gibi konuları ehillerinden dinleyip kaleme alacak nice senariste ve bunları çekme cesaretini gösterecek yönetmenlere, bunun yanında çer çöpten oluşan, konusuz, basit, bayağı karakterleri oynamak yerine gerçekten örnek olacak kişileri canlandıracak oyunculara ihtiyaç var.

Vesselam.