İpekten Kanatlar
Gökyüzünün koyuya çalmış maviliğinde,
Döküyor ressam hakikati gözler önüne.
Kaç defa görmezden gelinmiştir ruhu,
Gösterdiği tüm çabalar beyhude…
Bir siyah tuval kalmış nasırlı ellerinde;
Aynalara bakmaz olmuş, geçiyor günleri pespaye.
Havalar soğumuş; bir beyaz toprak yağıyor üstüne,
Makus talihi ne zaman döner tersine?
Kaderin kucağında, gecenin köründe,
Yaşıyorum dudaklarımdaki bir yarım nefesle.
Solmaya yüz tutmuş hayattaki renkler,
Kendi ölümünü göz ucuyla izlemekte.
Nekahetini çoktan doldurmuş acılar,
Sırtımda ödünç aldığım puslu anılar…
Yalnızlığımın üstüne günler doğmuş,
Taşımıyor artık beni ipekten kanatlar.
Ben Müberra, zihnimden kalemime dökülenleri yazar. Hayal gücümün verdiği meyveleri resmeder, esen rüzgarın ardından gezerim. Anları fotoğraflar, anıların koleksiyonculuğunu yaparım. Yaşadıkça öğrenir, öğrendikçe paylaşırım. Hayatın küçük büyük tüm güzelliklerini görmeyi, göstermeyi amaçlarım. Mana arayan bir yolcuyum bu da benim hezarfen olma yolculuğum.
Harika bir yazı, tebrik ederim 👏🏻