Boşluk
“Hayat boşluk kabul etmiyor” bu cümleyi anımsıyorum, bir yerde kulağıma çalınmıştı. Basit bir söylem gibi duruyordu ilk duyduğumda. Zamanla bu cümle içimde dönüp durdu. Boş kalmanın, boşlukta olmanın benim lugatimdeki karşılığı neydi onu irdelemek istedim. Sürekli meşgul olmak, sürekli koşmak sürekli birşeyleri kovalamak, sürekli konuşmak, sürekli çalışmak, sürekli….. buraya bir sürü şey sıralanabilir. Uzatmaya lüzum yok. Lakin “sürekli” olan hersey hayatımızda kastedilen boşluğu doldurabilir mi? […]